Seni alıp bu
yere getireceğim. Gözlerine hicazkar kürdî bir beste; Dostoyevski’den bir
satır, Puşkin’den iki mısra dizeceğim. Kirpiklerin bir kez daha ıslanacak. Seni
bırakıp sahile ineceğim. İlk gördüğüm banka oturacağım. Bank, seni bana
hatırlatacak. Seni hatırlatan bankın bacaklarını kıracağım. Dalgalar beni
görünce heybetlenecek. Hanedan’dan iki parmak beni gösterecek. Polis yolumu
kesecek. Korkmayacağım! Korkmayacağım!
Şişhane’de
vurulacağım. Kasımpaşa’da düşeceğim. Kirpiklerim titreyecek. Sabaha kadar
dövüşeceğim. Akatlar’da bir dükkanın camını kıracağım. Bir paket boya alıp
sokağına gideceğim. Saatlerce alarm çalacak. Sirenler ötecek. Kimse uyumayacak.
Adımı sokağına yazacağım. Kimse silmesin diye bir köpeği bekçi tayin edeceğim.
Olur da, geçmişi
yad etmek istersin. Olur da, eski evini görmeye gelirsin. Olur da, dostuna “bir
zamanlar ben burada yaşardım” demeye gelirsin. Benim de geldiğimi bil…
Limana
yaklaşınca gemileri göreceksin. Sakın şaşırma…
*Dostoyevski’den
bir satır: “Fuhşun başladığı yerde aşk biter.”
**Puşkin’den
iki mısra:
“Evime başın
dik ve hiç çekinmeden özgürce
Evimin kadını
olarak gir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder