Gibi uçuyor
kelebek gökyaşları üstünde
İnce sicimli
sabaha tel karıyor mcdanılds çiçekleri
Yenimolar can
sıkışırken kereviz pazarlarda
Eskimolar
eskimoorlar rumsuz akşamüstleri
İkinci eski
şuur akımıdır şimdi bilinci dilenmek
Padişahım bizi
hor gör, hor da olsa gör horhor bak
Tabi başka işin
yoksa
Hünkarumuz.
Benim adımın
başında bir sevecenlik var biliyorsun
Aşağı yukarı
taze baharlar gibi ıssız
Derinden ve
yerinden paşalar gibi ılımlı
Yut ki serkanla
beraber lüneperkte oynuyoruz
Çakarçakmaktan
inip sönmedılaplara biniyoruz
Tikiyiz ve
çaktırmıyoruz ya da biraz belli oluyor
Bekçi gelip
kimliğimize dinamit çakıyor
Sonra çıkıp
padişaha selam veriyoruz
Padişah
hapşuruyor
Padişahım çok yaşa
diyoruz
Çok yaşa
hünkarumuzluğumuzluk
Gülüyoruz ve
kaçıyoruz
Yakalayıp bizi
padişaha sunuyorlar
Adımı
söylüyorum padişah sevmiyor
Yemiyor padişah
oturup biz yiyoruz
Yemiyoruz da
yiyoruz gibi yapmalığumızluk
Gittiğin gün
gibi perişan haldeyiz sebiha.
İşin yoksa
çıkıp gel.
Belki birer
kahve içeriz.
Sonikimısrayışiirdençkrabilrm
Serkan diye
biri yok sebiha
Lüneperk ve
sönmedılabın olmadığı gibi
Ayazda güller
açarken ben turşu kuruyordum
Salatalık
turşusu işte serkan çok sever
Nagehan isminde
bir kız arkadaşı var
Ansızın çıkıp
geliyor eve ağyar oluyorum
Ayar da
oluyorum da söyleyemiyorum
Sonuçta kirayı
bölüşüyoruz
Ev arkadaşım
serkan
Nolurdu sanki
sen olsan
Konu
bütünlüğünden sapıtmak istemiyorum sebiha
Burada
kestiriyorum.
Bubölümükompleksçıkartblrm
Böylece fasıl
sonu dipnotların ontolojik boşluğundayız
Reelkartezyen fışkiyelerden su içer gibi bir yoksulluğun ceplerinde
Yarı makıllı
mcdanılds kuyrukların dibinde kuyu bekçisiyiz
Güneşin asfalta
yakın uğuldamalarına
Ve yeşeren ayın
dolunaydan bozma kıvrımlarına
Antirealistasyonik
şiirler kazımaktayız
Bizi sıçramak
için dibe vurmak gerektiğine inandırdılar
Şiirin
boşluğunu buna yorumlayabilirsin
Padişaha verip
altun kazanmak talihini tarihe bıraktığımızdan
Kendimi
eğleyecek morartık iç rüyalar olarak kalacak şiir
Bu durumda
Padişahın
huzurunda
El pençe
divanda
Durmamızda
-da’lar redif
Hiçbir
mecburiyet göremiyorum
Gene de yaşasın
padişahumuzluk
Ve aksakallı
troleybüsler
Kim bilir
kaçıncı teorik kelebeğin açılımındasındur
Bibliyogratik
cumhuriyetlerin stratosferil derinliğinde
Postyanılgısal
kuramlara pesimistik yaklaşımlar sınıyorsındur
Beni karl popper yanlışlamış sebiha
Doğrulanmam hiç
açıcı gözükmüyor
Malum önümüz
kış
Antiepistemolojik
varsayımlarımla geliyorum sana
Sabah yelinden
haber aldımsa da
Yüz yüze
konuşmak isterim
Nolur beni
kapıda bırakma.
Belki de m
nokta kutlu hikayesinde bir ön yargıyım
Yerimi
bilmeyişim yerimin olmadığındandır
Minareden
atlamak ya da patlamak arasındaki çizgiyi
Tapularıma
binaen izdüşümlemekteyim
Ne de olsa her
dönem bir molla kasım bulunur
Bulunur görülür
her şey kör gözle
O pasajın
altındaki ince çizgide
Şımarık
heykeller barındıran şiir cahili nice
Niçeci çok
katmanlı yorumlamalarla açıkça tenkit edebilir
Şiirimiz kara
kavruk kedi iniltisidir
Her pazardan
pazartesiye göçmen kuşların cinayetiyle
Padişahı
huzurunda içselleştirmemizdeki gaye
Göktaşlarından
mücevher tütsüleyip hediye etmemiz
Hep bu
nedenledir
Böylece
teorisyeng bozuntusu akademink hergelenenin şiir kurma denemelerini
Deneyimsiz
denetimlerden muzdarip bir hiç kaygısı olarak görebilirsin
Biçimsiz
muşamba deyyusların dişlerinde
Saatin vakti
göstermeyen kıvrımlarını anıyorum
Böylece bizi
bir kere daha yutup parşömen kağıda sarıyorlar
Zaten bizi
sabahtan akşama kadar parşömen kağıda sarıyorlar
Bütün yara
kabuklarında
Pakistan dahil
ya da hariç
Benim için fark
etmez.
Anlık reaksiyonların
semantik bunalımlarındayım sebiha
Beni bulursan
yanına almayı unutma.
Seni seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder