30 Ocak 2018 Salı

Ruhumuzu Koyup İçine, Saralım Bir Sigara Daha! Öyle De Geçer Zaman Böyle De Bu Dünyada!

Acılar kleopatra hep eteklerine dair. Bir rimelde intiharı görmenin yarı çapkın bakışlarına düşleri yarım kalmış bir sigara içicisinin nedamet kokan dizelerini yazdık. Yazdık ve yarım kaldık her yokuşun başında olduğu gibi bu çıkışın da ortasında. Asılı kalmak bir metafordan çok daha fazlasıdır yaşadığım coğrafyada.

Yokuşlar kleopatra! Fiil değil, isim cümlesi. Eteklerinden rüzgarla savrulan ergenliğimin gençliğime iz düşümleri. Tut ki çektik gittik varsayımsız yollara. Ne fayda? Egemenliğin kayıtsız şartsız sende olduğu zamanlar; hatırladın mı güzelim? C’nin travmatik tramvay enkazlarına kazınan ruhumu koparıp getirmişlerdi sana.

Tumturaksız yıldızlarım var ceplerimde. Dünü ağlayan, günü yalınayak balıkçıl bekçisi. Bir ırmak güze doğuyorsa bir ırmaktır. Çekmeyen bilmez sırrın gizemini. Yani, bir rimel, bir rimel ıslaklığın vakitsiz güneşlerinde; gözlerinden damlayan üç beş satırlık kelime… anı… durdurun der gibi bakıyorsun hayatı.

Al bu sigarayı kleopatra, karşılığında kendini bağışla. Bulutların ötesinden geldim yorgunum. Şiirim, şairim, vurgunum. Tut ki bitmemiş romanların son cümlesiyim. Merak edip ara sıra bakman bu sebeple. Kırma kalbini boşver, üzme kendini. Bende hepimize yetecek kadar hüzün var.

Beni ellerinsiz bir sabaha daha uyandıran bu yanılgının hiçbir izahı yok…

Bizim biletimize hep gidiş yazmışlar. Dönüşsüz gidişler. Tutmayan dikişler. Kafiyeyi burada kesmeliyim.

Yani kleopatra, biz seninle iyi kötü üç beş saniye geçirdik. Ayaküstü şiirler kurup ayakaltı kaldırımlardan geçtik. Bankların yağmurdan ıslanmış tortusuna, toprağın mis kokusuna, güneşin havayı ışıtan ama ısıtmayan şımarıklığına, yaşanmamış tüm duyguların yaşanabilir olma özelliğine inat; birikmiş anılarımızı koyup heybemize; bir daha geri dönmemek üzere -dönmek ne kelime, geriye dönüp bakmamak üzere; ayrılıkların sevdaya dahil olduğunu; çünkü ayrılanların hala sevgili olduğunu bilerek göz göze birkaç saniye...
Heybemde elmalar saklı kleopatra! 
Düşer mi dersin dünya da gözümüzden?

26 Ocak 2018 Cuma

Karşılıksız Sevgi Sevgi Değildir! Pirelli!

İlk mesaj 22:14
İlhan bugün Cem Yılmaz’ın yeni filmini seyrettim keremle Sadri alışık’ın vedalaşma sahnesi var hüngür hüngür ağladım. Sahneye mi ağladım sana mı bilmiyorum. Sadri alışık’ı görünce aklıma hemen sen geldin sesini duymak istedim. ben galiba seni özledim.

İkinci mesaj 22:16
Sadri alışık’ı görünce hep sen geliyorsun aklıma filmde de görünce aramak istedim sesini duymak için. Sen çok seversin Sadri abimizi. 

Üçüncü mesaj 22:44
İlhan kusura bakma ya filmin etkisi geçti. Mesajları hiç atmamışım farzet. Cevap da yazma tamam mı hoşça kal.

Gönderilmeyen cevap: biz bu yüzden ayrıldık işte, senin zırt pırt fikir değiştirmenden, yarım saatte yüz seksen derece dönebilme özelliğinden. Ben kusura bakmam da, titrerim mücrim gibi baktıkça istikbaline.