Beni şarkılarla besle, ellerinle yetiştir. Gözlerine
demlediğim şiirle sev beni. Oldu olacak ellerimden de tut, hiç bırakma. Bu
denizlerden bu sahillerden şu çocuklardan ne’miz eksik bizim. Güleriz biz de
tüm hıncımızla tüm sancımızla. Her şeyi yerli yerine koyar çeker gideriz bu
şehirden de. Ama beni şarkılarla besle, ellerinle dinlendir. Dün aldığın
entarini giy akşam çıkarken. Beyaz gelecekler altında yeni lodoslara meylet.
Biz böyle iyiyiz deyiver soran olursa. Tutmasın zaman bizi tutmasın şuracıkta.
Haydi gel, gidelim oralara, öte taraflara. Bin yıl savaşlardan kanamaş ruhlarımızı
tertemiz etsin yıldız. Sonra beni şarkılarla besle. Ellerinle sevmeyi unutma.
Varsayalım yalnızız bu dünyada. Hem kimimiz var ki.
Bulutların altında bir senle ben varız. Tutuşur yanar bizimle bahar geceleri. Dilinde
nem saklı senin. Dilini çıkar. Dilini ısır. Söküp at tüm kelimeleri. Ellerinde nergis
desenli menekşeler var senin. Tut ki yanılmışız bu dünyada. Tut ki yanmışız
fena bozulmuşuz ne çıkar. Bu gökdelenler değil mi bizi yakan. Yaksınlar. Yeter
ki uzasın boylu boyunca incecik saçların. Sen kal ben kalayım aşkımız kalsın.
Geriye ellerinden bir mısra, gözlerinden nihavend kalsın. Gitsin şarkılar
şaraplar şiirler kimse kalmasın. Yalnız sen kal. Kalanlara acıma yansın.
Böyle bir akşam güpegündüz serildi önüme gökyüzünden
turnalar. Göçen kuşlar. Göçmeyen kuşlar. Dilime dokundu gözümü ısırdı
papatyalardan menekşelerden bir mısra. İçimi aldı gitti bahardan kalma
martılar. Ve hüzün. Tüm hıncını çıkardı kargalardan. Ellerimizde güzel sesli şarkılar. Süzüldü etrafımıza çocuklar. Bu şekerlerden bu kamışlardan sonra. Bu
kaldırımlardan al beni kurtar. Beni şarkılarla besle. Ellerinle büyüt.
Sabahları günaydın demeyi unutma.
Her gece aynı şarkıyla büyürdü keşan. Her gece acem aşiran.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder