16 Ağustos 2017 Çarşamba

Sigaramın Dumanına Sarsam Saklasam Seni

Sevgili küllük,
Bugün seninle 8 kez buluştum. Yarın 7 kez buluşmak dileğiyle. Sen gene de kimseye söz verme…
Akşam yıldızları seyrederken geldin aklıma gözlerinin o kapkaralığıyla. Uzun saçların boynun omuzların türlü hatıralar oldular ıslak bu gecede yağdılar. Şehrin bacasız güvercinleri doluştular sahile gün gibi güz gibi. Gel de şimdi bir cigara yakma adlı bulutlar karanlık geçmişime mum yaktılar.
Koro:
Siz ey günleri devşiren güzel şahım
Denizleri, bizleri de devşirseniz ya böyle
Hem ne tütün kınaları var boynumuzda bilseniz
Bizi, hep bizi de sevseniz ya böyle.
Yani, hani, hiç çıkıp gitmeseniz…

Sevgili küllük,
Bugün seninle 14 kez buluştum. Yarın 13 kez buluşmak dileğiyle…
Sevgililer günlerini hiç sevmem bilirsin. Bu 14’ün o günlerle hiç ilgisi yok. Ama aklım olsa bir hediye alırdım sana. Akşam üstü Suriyeli bir kızın gülümsemesini mesela. Ya da Suriyeli zannettiğimiz ama Iraklı çıkan o çocuğun güzel Türkçesiyle seslenebilirdim sana: Abla, ben aslında Iraklıyam, Türkmenem. Türkmen Kızı çalardı fonda, Türkmen obalarından göçer giderdi anneler. Annelerle birlikte ellerimiz, sevgimiz sonra yarım kafiyeli hayallerimiz…
Koro:
Siz her nesilden bir güzellik alıp gelmişsiniz belli
Bizim meftunluğumuz onadır ey gece yıkan şahım ona
Şimdi bize sesinizi ikram etseniz, gözlerinizi vadetseniz
Gider miydik başka yollara başka konaklara.
Yani, hani, gitsek bile siz de bizimle gelseniz…

Sevgili küllük,
Bugün seninle 21 kez buluştum. Yarın 20 kez buluşmak dileğiyle. Sen gene de kimseye söz verme…
Azalmıyor ki derdi kederi insanın sigarası azalsın. Ne demişti şarkıcı görünümlü türkücü kişi: Bir de demezler mi neyin eksik diye, ulan neyimiz tam ki? İşte böyle oluyor bizim kederimizde. Yıldızlar altında bir leyla görsek ona üzülüyoruz. Güneşten kaçarken l harfine, geceye çıkarken e harfine, sonra sırayla y’ye, sonra tekrar l’ye ve en son a’ya. Alfabenin ilk harfi bizim hayallerimizde sona kalıyor. Ondan işte böyle tersten yaşamamız, tersimizi derimize batırmamız. Kederimiz, efkarımız, susmaya meyyal konuşkanlığımız, gözlerimizdeki fecr, fecrimizdeki mana. Ne halimiz varsa gördük be leyla.
Koro:
Ey güzel leyla, en güzel leyla siz
Bahtımdan çıkıp gelirken sesiniz
Ve elleriniz karartıyor geceyi gitmeseniz
Dönmeden ufuktan yakamoz, açmadan yelkovan çiçekleri.
Yani, hani, gitseniz bile bir gün geri dönseniz…

Sevgili küllük,

Bugün seninle hiç buluşmadım. Açık havada içtim ne içtiysem. Çayırlar, çimenler aldı yerini. Sen gene de kendini kaptırma yalnızlıklara. Buralar Paris’e benzemez. Havası çarpar adamı. Bir dahaki sefere daha kalabalık görüşmek dileğiyle. Dikkat et kendine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder