16 Mart 2018 Cuma

Vakitsiz Bir Ek Ve Garip Bir Hüzün: Afedersiniz, Siz Bahar Mısınız?


Afedersiniz siz bahar mısınız? Yoksa bahara çok benzeyen bir sonbahar mısınız?
Elinizdeki menekşeyi sorsam biraz anlatır mısınız? Kaçıncı yüzyılın resmidir gözleriniz? Bakıp bakıp iç çekeriz bir bilseniz. Yarım adım şairlerle konuşursunuz. Geceleri mısra olur gökyüzünden yağarsınız. Afedersiniz ama siz bahar mısınız? Koklamak istesek gülünüzü uzatır mısınız? Hiç de şiirden anlamam bilir misiniz? Mahalle abilerinden öğrendiğimiz sözleri saymasak öyle afili laflar beceremeyiz. Birkaç tane söyleyeyim izin verirseniz: Afedersiniz siz bahar mısınız? “Şşşt, alooo” desek dönüp bakar mısınız? Mizacımız size sert gelebilir ve lakin üzerinize afiyet harbi delikanlıyız.

Gülünüzü endamınıza katmış gidiyorsunuz. Galiba gitmeyi maharetten sayıyorsunuz. Size diyorum, siz, gözleri şehri tarumar eden. Siz bahar mısınız? Yoksa Şubat’ta çiçek açtıran yalancı bahar mısınız? Mart’ınız ne soğuk olur öyleyse yandık. Meyveleri katletmekte kararlısınız. Afedersiniz ama pek gaddarmışsınız.

Yani, şimdi siz bahar mısınız? “Fena yoldan Çarşambalıyız” desek bizi tanır mısınız? Eski köprünün altında az karşılaşmamıştık hani. Siz ince bir hergeleyle geziyordunuz. Biz de külhanbeyliler grubunda racon kesiyorduk. Gözleriniz bir dem resminizi aklımıza çakıyordu. İsim mıh gibi akla nasıl girer o gün anlıyorduk. Hepimiz meftun, “bu giden sevdamızın hülyası m’ola” nevinden rol kesiyorduk. O an gözlerinizle tarihin bir anında çakışmamızın mutluluğunu yaşıyorduk. Sonra siz, gözünüzü köpek görmüş gibi öte yana çeviriyordunuz. Biz ötede kalmışlığımızla bekliyorduk. Şimşek şimşek için için ağlıyorduk.

Yani, siz bahar mısınız? Kalbime girin desem ruhuma damlar mısınız? Kirpiklerinizden aşağı sarkıp dursam, akşam eve gitmesem, “deli mi bu ne” diyip bizi yakar mısınız? Yanağınızdaki ben hiç eskimemiş desem anlar mısınız? Sahi siz ne vakit çiçek açtınız? Yok yok, öyle kirpiklerinizi çatmayınız. Oldum olası alışamadım çatılmış kirpiklere. Afedersiniz ama gaddar bakışlardan da hazzetmem. Meğer ne çok çiçek açmışsınız, yıllar geçmiş kuruyup kalmışsınız. Afedersiniz! Galiba siz bahar değilsiniz! Olamamışsınız!

Bizim baharımızda adı konmamış bir masumiyet vardır. Acı da baksa “kalbi deler geçer, ruhu serinletir” türünden gözleri vardır. Baktığı yeri yıkar, yıkar ama acır, bir daha dönüp bu sefer onarmak için bakar… işte böyle bir vicdanı vardır. Yani siz bu bahsettiğim hususiyetlerden pek uzaksınız. Bizi görünce titremeyecek kadar tuhafsınız. Bu durumda, afedersiniz ama siz bahar değilsiniz! Olamazsınız!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder