17 Ağustos 2014 Pazar

Sarışın Gecenin Kalbi

Beni aldı kalbinin içine getirdi. Bak dedi, buralarda ve buralarda ne var. Buralarda ve buralarda ne varsa hepsi al senin olsun dedi. Beni aldı kalbinin içinde gezdirdi. "Yeter ki ellerimi bırakma!"

Bir köşede asılı yeşil gözleri vardı, giydirdi. Bir köşede yere uzanmış aslanlar vardı, yedirdi. Bir köşede sarışın geceler vardı, kuruttu. Bir başka gün gene gel dedi,  gene gel dedi, başka bir gün dedi. Başka bir gün hangi güne geliyordu, söylemedi.

Ben çıktım ama aklım hep içeride kaldı. Kalbinin köşesindeki yeşil aslanları hatırladım. Sarışın ceketini, uzanmış kurutulmuş yemekleri, bir başka gün, başka bir gün, gene gel deyişini, sordu bana bunları ve ben tek tek hatırladım. Hatırladım hangi güne geliyordu, söylemediğini…

Hadi, o ülkeye gidelim dedi, gittik o ülkeye. Şiir yazalım dedi, oturduk şiir yazdık. Az biraz sarhoş olalım dedi, onu da yaptık. Ellerimi tut ama bırakma, bana yeter dedi, ellerini tuttum ama bırakmadım. Ona yetti.

Gözlerine bakmak geldi içimden, gözlerine baktım. Gülsün diye yanaklarını sıktım, güldü. Oyalanma dedi, gel, kalbimin içinde daha neler var. Daha neler var senin görmediğin, benim keşfetmediğim. Hem korkma dedi, kalbime ikimizden başka kimse giremez. Yeter ki ellerimi bırakma!

Beni aldı kalbinin içinde bir köşeye oturttu. Bak dedi, burası sen gelene kadar hep boştu. Bak dedi, artık sen varsın, artık ben varım. Artık biz varız, başka ne hacet. Beni al, dedi, kalbinin içine götür, ben senin ellerini hiç bırakmam!


Onu aldım kalbimin içine götürdüm. Bak dedim, buralarda ve buralarda hiçbir şey yok…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder