Ekmeği aldım ve ikiye böldüm. Al dedim, bu
senin payın, istersen benim payımı da yiyebilirsin… Ev sahibi pazara çıkmış
kimseye söyleme ceketini giyeceksen giy hava soğuk. Gider geliriz ekmek alırız
bal damlarız gazoz açar gazete okuruz çok kalmayız geliriz hemen. Sen de çayın
altını yakarsın peynir doğrarsın peynirler ne güzel olmuş iyi büyütülmüş iyi
sarılmış. Biri sorarsa yoklar dersin şehirden aşağı koşa koşa gittiler el
eleydiler dönüp bakmadılar. Seslenmedim mi sanıyorsunuz seslendim bağırdım
üstelik haber gönderdim güvercin yolladım duymadılar. Sonra eve döner çay
içersin peynir yersin peynir ye bak ellerin mis gibi. Biz çıktık haysiyet
çektik itibar gördük omuz silktik. Sen ne gerek vardı dedin şarkı söyler
kurtulurduk şakaklarında nem vardı zaten güzel değildiler. Yorulmaz mıydık
dedim yorulmaz mıydık güze çıkarken nicedir portakal yememiştim su da
içmemiştim içerim şimdi. Yağmur yağarsa koluna girerim güneş açarsa sen
girersin böyle olur işte yaşamak. Böyle olur işte yaşamak adlı gazeteler okuduk
gazoz açtık bal damladık ekmek. Ekmeği aldım ikiye böldüm al dedim bu senin payın
istersen benim payımı da yiyebilirsin. Ekmeği aldın ikiye böldün kendi payını
da böldün sonra bütün gece bütün sabahlara…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder