12 Temmuz 2019 Cuma

Yakışımsız Bir Deli Kuçuk

GİDİYORUM BU DENEMELERİ:
Gidiyorum bu
Zamansız ahların cesetlerini bir çırpıda silebilir. Tam eşikten geçecekken yakalar hayat. Size su içmek gibi gelecek ama her hayat ölüme meyleder. Her türden akrep bulunur. Boğumlu boğumsuz. Kloroplas, anti tartar. 

Gidiyorum bu
Şimdi zamanı gözlerine durdurabilir. Amerikan dazlaklarının neonazistik fonksiyonel kurmacaları kurcalamaları gibi tekerlekimsi bir popkek tadı bırakabilir. Yaşamak, ölmenin bir önceki evresidir.

YEMEK TARİFLERİ:
Hoşçakal türlüsü:
Bir tutam acı, bir tutam kereviz. Elde avuçta ne varsa nergis. Yalı çapkını, fısıltı otu, kurbağalar. 

Tünele girmeden önce dinlenecek şarkılar ve bestekarları:
Tutalım böğürtleni türlü kırbaçlarla: türkücünün teki.
Görsem ışığını: şarkıcının biri
Mecidiye’den atla gel (at, atlamak değil): bilinmiyor. Yani anonim.

Gereksiz bilgiler sütunu:
Dünyanın düz olduğunu savunanlar var. Delilleri sağlam. Bakılacak. Bakıldı. Sıkıntı yok. Ayfon “sıkıntı yok” ifadesini “döküntü YÖK” diye çeviriyor. Hakaretimsi bir başkaldırı. Akılsız telefonun icadı: bakılacak. Bakılmadı.

Selahattin abinin günlüğü:
“Sevgili günlük, bugün de yazacak bir şeyim yok.”

Elleri dolunay kokan şiir:

Gittim gidilesi yollardan 
Timsahlar tanıdılar beni
Zamansız tüten ağaçlar
Kafiyemden vurdular beni.
(Osmanlı Türkçesi’ne göre tam kafiye+redif)

Şimdi ben bir cigara içsem
Aklıma 700 lira borcum gelir
Öldürmez süründürmez ama
Dumanı ciğerime ağır gelir
(Osmanlı Türkçesi’ne göre de Türkiye Türkçesine göre de kafiye yok.)

Madem ki dünyanın gözünden düştüm, bütün duyumsamalarım bana iğrenç gelir. Haysiyetine oynanan kumarlarda, piyonla şaha kaç diyesim, şaraba bandırılan saçları ricoys marka şampuanla yıkayıp çıkasım gelir. Nihat borcunu belki siler. 
(Kafiyeye dair bir açıklama yapmamak için satır başı yapmadım.)

Uzun parlement içenlerin bakkal repliği:
“Uzun parlementim kalmamış, kısa versem.”
“Klasıma dokunmaz”
Türkçeye göre dokunur denmelidir. Olumlu fiil olumsuz anlama götürür. Neyse ki Türkçe bilen yok. 

1741 tarihli bir yazmadan alıntı
“Gel iki pes atak. Çakiim saaa.”

Bugünden alıntı
“Karanlıkta martılar, şehrin ışıklarının yansımasıyla daha bir güzel oluyorlar. Halbuki çok da şey yapmam.”

Yakışımsız marina:
Sana öğretilen bütün martavalları geç, hayatına yön veren türedi yalanlardan kurtul, 18 yaşından sağa dön, solda çileğe bandırılmış çocukluğunu göreceksin. Onu biraz sev. İnsan zamanı geri alamıyor. Dümdüz ilerle 50-60 yıl kadar yürü. Yol ikiye ayrılacak. Sen ne sağdan gideceksin ne soldan. Tam ortada aradığın yer. Apartmanın ismi: yakışımsız marina. Yatıya kalabilirsin.

Perdenin kapanışı sonrasında alkış seslerini susturan şiir:
Sonra titrek çocuk açtı camı aldı sokaktaki çingeneyi
Doldu bir yanağı tebessüm öbür yanağında gamzeler
Elinde nergis vardı güler yüzlü bakımlıydı güldüler
Gözleri pınar ve volkandı tükenmez bir dolunaydı güldüler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder