BEŞİ
1- Biraz erken
geldi. İşini severek yapıyor. Burnundaki köprümsü çıkıntı yüzüne ayrı bir hava
katmış. Tam bir ekran yüzü. Oyunculuk için doğmuş. Yanlış meslek tercihi... Gülerken
göz bebekleri küçülmüyor. Sahici değil… Kısa malbora layt içiyor. Çakmağında
atın üzerine oturmuş kovboy resmi. Güneş yavaşça batıyor.
2- Biraz erken
geldi. İşini para için yapıyor. Kaşları yok inceliğinde. Sanki hiç konuşmayacak
gibi. Yanaklarına allığı fazla sürmüş. Ağzına çiklet atana kadar ‘ben bu işten
memnun değilim abi’ diyecek gibiydi. Çikletten sonra işler değişti.
3- En güzeli o. Alt
çenesi Skarlıt Ohara’yı andırıyor. Red Batlır olmak isterdim. Bana ‘ıssız adam’
dedi. Sakalımdan olsa gerek.
4- Bilirkişi…
Hayatı gözlemlediği belli. İnsanları ve tramvayları… En çok da metrobüsleri…
İnilecek durakta düğmeye basmadan önce hızlanan kalp çarpıntısı gibi… Düğmeye
basana kadar heyecanlı. Cevizlibağ kadar kalabalık.
5- Gözlerinde
sevdiği adamın resmi var. Uzakta bir adam… Ayrılık acısı değil bu. Terkediliş
falan değil. Bir kaybediş. Adını koyamıyorum. Kaybedişin sorumlusu adam gibi
duruyor. Kadının tek derdi, adamın bir gün çıkıp gelmesi ve kadını o şekilde
görmesi. İşler o zaman düzelecek… Kısa Parlement içiyor. Uzununu ben verdim…
BİR
Sanki onlar değil de ben işimi yapıyorum…
YERDE
Gökyüzünün altında bir yer… Cevizlibağ
istasyonunun biraz üstü…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder