12 Ekim 2013 Cumartesi

Beşi Bir Yerde

 BEŞİ

1- Biraz erken geldi. İşini severek yapıyor. Burnundaki köprümsü çıkıntı yüzüne ayrı bir hava katmış. Tam bir ekran yüzü. Oyunculuk için doğmuş. Yanlış meslek tercihi... Gülerken göz bebekleri küçülmüyor. Sahici değil… Kısa malbora layt içiyor. Çakmağında atın üzerine oturmuş kovboy resmi. Güneş yavaşça batıyor.

2- Biraz erken geldi. İşini para için yapıyor. Kaşları yok inceliğinde. Sanki hiç konuşmayacak gibi. Yanaklarına allığı fazla sürmüş. Ağzına çiklet atana kadar ‘ben bu işten memnun değilim abi’ diyecek gibiydi. Çikletten sonra işler değişti.

3- En güzeli o. Alt çenesi Skarlıt Ohara’yı andırıyor. Red Batlır olmak isterdim. Bana ‘ıssız adam’ dedi. Sakalımdan olsa gerek.

4- Bilirkişi… Hayatı gözlemlediği belli. İnsanları ve tramvayları… En çok da metrobüsleri… İnilecek durakta düğmeye basmadan önce hızlanan kalp çarpıntısı gibi… Düğmeye basana kadar heyecanlı. Cevizlibağ kadar kalabalık.

5- Gözlerinde sevdiği adamın resmi var. Uzakta bir adam… Ayrılık acısı değil bu. Terkediliş falan değil. Bir kaybediş. Adını koyamıyorum. Kaybedişin sorumlusu adam gibi duruyor. Kadının tek derdi, adamın bir gün çıkıp gelmesi ve kadını o şekilde görmesi. İşler o zaman düzelecek… Kısa Parlement içiyor. Uzununu ben verdim…

BİR

Sanki onlar değil de ben işimi yapıyorum…

YERDE

Gökyüzünün altında bir yer… Cevizlibağ istasyonunun biraz üstü…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder