8 Ekim 2013 Salı

olduğu gibi gelmiş oturmuş yazı



Şuanda metrodayım. Havalimanına gidiyorum. Yazdıklarınızı okumamak için kendimi zor tutuyorum. Hani aceleye gelmesin diye.  Kuvvetle muhtemel havalimanına varmadan okuyacağım. Sizlere sarılmak çok güzeldi.
                                                                                    23:56
                                                                                  İstanbul
                                                                       Aksaray-havalimanı metrosu

Saat 23:59 yazdıklarınızı okudum J dayanamadım. Henüz metrodayım. Keşke daha çok yazaydınız. Hiçbir yolculuğa böylesine içim kıpır kıpır çıkmadıydım. Sürüp giden değil; sürüp sürmeye devam eden bir an/ bir hal içerisindeyim. Yanımdasınız. Kalbim arş-ı alaya açılan bir çift kanat gibi (şimdi bunları biraz normale indirgeyip yazsaydım diyorum ama o an içimden geçtiği gibi yazacağım: yani orijinale sadık kalarak) Mamalak kendisini son kez gördüğümü iddia ediyor ama öyle olmayacak. Bilmiyorum. Belki kalbim onu son kez görüyor olmak fikrini kaldıramadığı için kendini bu şekilde hazırlamıştı , bilemem. Ben hiç bilemedim kalbimin alınyazımla bir olup bana neler hazırladığını. Kalbimin neler hazırladığını hiç kestiremedim. Ebi, güzel ve gülen yüzlü sevgili Ebim . Bu kız neden daha doğrusu nasıl herkese gülebiliyor dediğim. Mevzunun başka olduğunu anlamış bulunmaktayım. İçim rahat. İçimde zalim şüpheler kök tutabilemez. Güler yüzlü olmadığın zamanları atlatmakta zorlandığımı da söylemeliyim. Göğsüne başımı koyup insanı dünyadan sıyıran güzelliğine dalmak isterim. Mollycikom, benimle havalimanına gelip bana hocalık yapmanı havalimanını karış karış keşfettirmeni çok isterdim. Havalimanında çılgın bir gece ahhhooouu.. neler neler.. ama mevzuyu biliyorum. Benim için çok güzel ekıstıra çok güzel vakitlerdi. Bu yolculuğun neticesinde sizleri yirmi gün görmeyeceğim. Bu yirmi gün bu güzel saatlerin bedeli olsun varsın.

Saat 08:30 .. uykudan valizimi hazırlamalıyım fikri ile uyandım. Ebim saat beş gibi işten çıkacak ve K..da buluşacağız. Valiz hazırlama işini geciktirdikçe geciktiriyorum dostlarım canlarım. Valizi malizi atıp savıp size gelmek istiyorum. Molly kııız çıldırmak istiyorum. Çılgın planlar yap ve hayata geçirek. Mamalakı son görüşüm olacak. vedalaşacak mıyız yani?  Boza içmeye gidelim. Gün geçmek bilmiyor. Bir gün 24 saattir teorisinin rölativitesini çıkardım anlayacağınız. Sonra gelirken biraz güzel giyineyim istedim. Güzel hatırlanmak üzere… sevgili Ebiciğimin güzel gözlerinden kaçmıyor gamzecikom bu şalı beğendiğini daha önce dediydi. Renk tercihlerine ihtimam göstereceğim. Mamalakın ne düşündüğünü kestiremiyom. Güzel vakitlerin acayip iki  hususiyeti vardır. Birincisi çok çabuk geçmesi; ikincisi ise zamanın donup kalması. Bu gece ikincisi oldu: zaman dondu durdu. Hepinizi sımsıkı sarmak istedim. Bu son değil Mamalak. Kesinlikle. Eğer bir son ise de güzel tatlı ve dahi tadı damakta kalan cinsten bir.. bir gidiş gibi değil bu. Gitmenin çoklarını yaşadım. Bunda güzel, bunda hoşa giden bir şey var…
Ve bu geceyi sizden alıp suya koyuyorum…

6 yorum:

  1. adile naşit ve münir özkülun filmin başında evli olmadığı, görücü usulü tanışıp evlendikleri, ikisinin çocuklarının önce kaynaşamadığı ama aile zorda kalınca hepsinin bende o iş deyip evi çekip çevirdiği, evden atıldıklarında bile parklarda kendilerine ev yaptıkları o film.. o filmin içinde gibi oldum ben bu yazıyı okuyunca biliyonuz mu!

    sımsıcak oldum ya laaa

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. geriden başa doğru yorumlarınızı yanıtlıyorum. diğer yorumlarda hayli saçmaladım. sımsıcak oluğunu söylemişsin, o sıcaklık benim sizlerden aldığım sıcaklıktı zati. ve dahi bura çok soğuk harbi soğuk ama sobanın önünde kendimi yakma uğraşındayım. daha önce başarmışlığım var. ya bu filmden mülhem bana da bi ev yapamaz mıyık? kıraathane havası da olsun ama:)
      sevgiler..

      Sil
  2. Molly'nin yorumu her şeyi anlatıyor aslında. Ama biz daha çok geçici yaprak dökümü gibi olduk. Ertesi güne uyandığımda iki yaprak dökümü olacak. Kalanlar birbirlerine sımsıkı sarılacak ama mevsim sonbahardır. O yapraklar da dökülecek... Olan gene güzelim ağaca olacak. Ağaçtır, ilkbahar geldi mi açar yeniden... Kim bilir ilkbaharda hangi yapraklar ağaca sarılacak?...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. saygıdeğer ve de pek sevgideğer mamalak, 'Baki çemende hayli perişan imiş varak benzer ki bir şikayeti var rüzigardan' mealinde bir şey.. efendim.. ağaçlar hırka-i tecride girerler yaprağa toprağa katışmak düşer. ağaca bi şey olmaz bad- hazan ile işbirlikçidir ağaç ..neden böyle oldu ya!

      Sil
  3. Adınısenkoy ben oralardaymışım gibi olsun diye seni düşünerek şiir okudum gece, kendime ceza verdim zira o kitap senle o yola çıkmalıydı ve de dönmeliydi, neyse oldu bi kere, dedim okuyacaksın sanki adınısenkoy okuyormuş gibi okuyup hissedeceksin, de olmadı tabi..Sonra uyumuşum 2 rüya arasında hep bi uyanıp etrafıma baktım, işte o kötüydü. Neyse.. Gülmek deyince işte :) başka türlüsü atlatamadığımdan hep, hadi git gel de şiir okuyalım, çocuklar sevinsin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. yippuuu gençler dönüşte şiir festivali var! çılgın fikirler düşüneceğim. kendine verdiğin cezayı tuttum. iki rüya birbirinden farklıdır umarım ya da ilki kötüyse ikincisi güzeldir. kötü rüya görüp uyandığımda 'olmaz bu saylanmaz' deyiptekrar uyurum. bad-ı saba etkisinde bi rüya görebilirsem ne mutlu bana. işin birinci kısmı tamamlandı: gitmek.. ikinci aşama için uygun zamanı gözetlemeye koyuldum bile: dönmek, gelmek ebiciğim sizlere doğru. sevgiler

      Sil