Uzaklardaydın, oracıkta, öbür kıtada
Keşke yalnız bunun için sevseydim
seni…
O gece hava bulutluydu. Çünkü biz
gökyüzündeydik ve yeryüzündekiler bizi görmemeliydi…
En güzel neresi miydi? Omuzlarıydı
elbet… Ne karanlıkta parıldayan bakışları, ne uzadıkça boynuma dolanan saçları,
ne de bir şarkı eşliğinde gökyüzüne çıkıp inişleri… Omuzları diyorum, omuzları
gibi gel gitti…
Hangi uğultu sayıklar şimdi adımı? Hangi
med cezirde savruluruz bir okyanusun daha sonuna?
Dünyanın en leyla kadınıydı o… Düşler
biçiminde hüzünlü, çocuklar gibi şen şakrak… Hani diyorum, bir tavla daha mı
atsak?
Ben inerdim merdivenlerinden leylanın birer
birer… İstanbul’un açık kalmış basamaklarını birer birer kapatırdım… Gitme
derdi leyla, gitme işte nedir yani?
Cesaretine diyecek sözüm yok. Ama bahsi
geçmesin isterim. Bir an gelir, tutuşurum bir yabancının onulmaz güzelliğine.
Adını sorsan hatırlamam. Sesi desen, uğultusunu dinlemekten ibarettir bir
fahişenin. Sensizliğe sövüp de ansızın bir gece yarısı, vurunca dolu dizgin
dibine bir şişenin…
Leyla, kelebekler ülkesinde bir ebedir.
Salyangoz doğurtur kelebeğin kanatlarından. Ben böyle yürekten seven görmedim
nicedir. “Ah” derim leylam, yanlış zaman yanlış insan…
Bu son cigara söndürüştür leyla. İçinde
leyla geçen bu son yazıdır. Efkar mıdır, fukaralık mıdır, karanlıkta üşümekten
mütevellit korkaklık mıdır, sorma bana. Sorma işte güzelim, sen yaz, ben okurum
sonra…
Ben şimdilerde bir leyla türküsü
tutturmuş çürümekteyim… Leyla diyor türkü, ela gözlü bir çöl ahusu. Saçları
diyor, bahtımdan daha siyahtır. Hassssssiktir diyor içimden bir ses… Leyla
diyorum, safir gecelerin katran kadınıdır. Leyla, leylaklar ülkesinin çilingir
sofrasıdır. Leyla, bembeyaz bir cigaranın sevda dumanıdır…
Yok yok, bu yaştan sonra özlemem ben
hiçbir kadını… NE YALAN SÖYLEYEYİM, yazmam daha leyla yazısı…
öyle bir yazmışsın ki, daha evvel yazdığımız içinden leyla geçen tüm yazıları okudum tekrar, kendi yazdıklarımı bile başkasının gözünden okudum! tüm leyla'lı yazılarımızın ışığında gördüm ki, herkesin bir leyla'sı varmış kendince. bir tek isim ama bizim sayımızca hikaye..
YanıtlaSililk kim leyla dedi, hangimiz leyla'sını ne kadar sevdi bilinmez ama sen bu sefer bir başka leyla dedin sanki, en içlerden, en saf, en has..
ve eminim herkesin yüreğine dokundu... (ne dedim acaba ben, ne demeye çalıştım diye okudum yorumumu ama tam anlayamadım, siz anlarsınız belki... )
Öyle bir yorum yapmışsın ki, senin yorumun da benim yüreğime dokundu... Anlarız elbet, anlamasak da içimiz bir hoş olur, oturur okuruz sabaha kadar...
Silİlk sen leyla dedin. Sonra ben dedim. Sonra biz işte... Beş dakkada Beşiktaş dedim ben, bir aydan uzun zaman geçti, halaa leyla...
Ama bu son. Bu sefer bir başka mı dedim, saf mı dedim, has mı dedim bilmiyorum ama gidenin değeri misliyle katlanıyor Molly. Bunu öğrendim... Olsun yakışır leylama...
bütün pazar sabahını, senin yazın üzerine, münir nurettinden 'leyla bir özge candır' dinlemek suretiyle geçirdim. pişman mıyım? neden pişman olayım ki?
YanıtlaSilkalemine sağlık dostum...
http://www.youtube.com/watch?v=DgXFhNDfRTU&feature=player_detailpage
Aynı münir nurettin leyla için kara gözlü ceylandır da diyor mu Adınısenkoy?
SilCevabın evetse, Güzel geçmiştir günün. Sevindim buna...
Yorum yazmak için geldiydim fakat her şey söylenmiş gibi hissettim bi an, sevdik Leyla'yı yalan değil. Bizimkisi bi adamın Leyla'sını sevmekti ama olsun, sevdik.
YanıtlaSilSevilesi insandır leyla... O da sizi sevmiştir muhakkak. Benimkisi de leylayı sevmekle, leylayı seven adamı sevmek arasında bir şeydi belki. Ama bu duruma bir isim bulmaya gerek yok. Leyla gitti, yazı bitti hepsi bu.
Silleyla gitmesindi yaa:( niye bıraktın onu mamalaksoyka bırakma yazı bitsin ama leyla gitmesin:(
YanıtlaSilLeyla gitmek ya da bitmek içindi. Bir gün bitecekti ve bitti. O gün birkaç gün ya da bir hafta erken oldu. Onun şeysi herhal üzerimdeki ama olsun. Gidenin de kalanın da gönlü hoş olsun...
Sil