16 Eylül 2013 Pazartesi

Susuzluğumun dramatize edilmek suretiyle dejenere olmuş varyantıdır:




Yağmur yağıyor!
Ben ki bir kuru, bir çorak toprağım.

Yağmur
yağıyor.
Ben ki;
bir
susamışım.
Bir susamışım..

çağırıyor yağmur.
Bıraksa duvar,
açılsa kapılar..

Yağmur beklemez.
Bekletmeye
gelmez....                                             Gider.

Va hayf!
çeker
gider

Bu susuzluk ne vakit diner?


Çekil kara duvar!

Ol demin
    ardından…
 ruhum
sürünür
    gider..

gürlesin gök çaksın şimşekler
üstüne
duvarların      
duvarların

 vuslata mani hain
duvarların
 üstüne
 üstüne.
  
Leyla!
Baban hayrına bir su ver!



 not: ebi! bu yazılmamış 'şey ' sana gelsin madem!

3 yorum:

  1. Yağmur beklemez, bekletmeye gelmez, gider. Leyla kölen olsun senin e mi adınısenkoy.

    YanıtlaSil
  2. bana yine tebessüm ettirdin mamalak. leylaya gelince, bi su vereydi yeterdi!!

    YanıtlaSil
  3. "ey soruların gelini, soruların gelini
    nereye yürüsek duvar
    nereye baksak çöl
    anlatsam sana bir şeyleri
    ağlar hep ağlar bir mor
    bulamayarak bir türlü çiçeğini

    sevda epeydir sevgiyi söylemektir sanılıyor
    satranç tahtalarında sevişiliyor
    güldürerek geometriyi

    sevgilim, sevgilim
    sözünü kanla kestim..."

    Sana alelade bir yorum yapamazdım, benim olmayacak kadar güzel bu şiir de hani sen "bıraksa duvar" demişsin ya...

    YanıtlaSil